Sürekli gelişmek ve yenilik yapmak Fujifilm’in genlerinde vardır. Fotoğrafik kağıdımızı daha iyi hâle getirmek için sürekli fırsatlar arıyoruz. Pazarımızın ihtiyaçlarına uyum sağlıyoruz. Bu iyileştirmeler sadece kalite, dayanıklılık veya maliyet için değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik için de yapılıyor. Ürünlerimizin parlak, daha yeşil bir geleceğe hazır olması gerekiyor. Bizi hedefimize daha da yakınlaştırabilecek her adımı atıyoruz. Fujifilm olarak şu anda baz kağıdımızı nasıl daha sürdürülebilir hâle getirebileceğimizi araştırıyoruz.

Bert Crielaard, bu projenin proje lideri: ‘Kağıdımız FSC onaylıdır. Bu, web sitelerinde de söyledikleri gibi kağıdın “dünyadaki tüm ormanların çevresel şartlara uygun, sosyal açıdan faydalı ve ekonomik açıdan elverişli yönetiminden geldiği” anlamına geliyor. Daha sonra bu kağıda banyo işlemi sırasında kağıdı nemden korumak için çok ince bir plastik katman uygulanır. Bu katmanı son birkaç yıldır olabildiğince incelttik, ancak şimdi bir adım daha ileri gitmek istiyoruz. Bu geleneksel plastiğin yerine biyolojik olarak parçalanabilen malzemeler kullanıp kullanamayacağımızı görmek istiyoruz. Ayrıca %100 biyo-tabanlı olup olamayacaklarını araştırıyoruz.’

Şu anda tedarikçilerimizle birlikte mevcut çeşitli seçenekleri araştırıyoruz. Crielaard: ‘Bizim için hazır uygun bir ikame yok, bu yüzden bunun geliştirilmesi ve kapsamlı bir şekilde test edilmesi gerekiyor. Ambalaj endüstrisi gibi giderek daha fazla sektör biyo çözümler üzerinde çalışıyor. Daha özel gereksinimlerimiz olduğunu açıklamaya gerek yok. Bu yolculuğa bir kere başladık ve kolay olmayacağını biliyoruz, ancak bu ince koruyucu katman için daha çevre dostu bir alternatif bulacağımıza inanıyoruz.’

Crielaard için hedef açık: ‘Fotoğraflar çok kaliteli ve uzun ömürlü olmalı, ancak atıldıklarında doğal olarak parçalanmalıdır. Birçok test yaptık ve uygun bir çözüm bulmak için hangi yöne gitmemiz gerektiği bizim için çok açık. Fotoğrafların ömürlerinin sonuna geldiklerinde bile güzel hatıralar olarak kaldığı bir geleceğe doğru ilerliyoruz.’